ANA SINIFI BİLMECELERİ


BİLMECELER


·         Kuru git, yaş gel (TESTİ)

·         Alçacık dağdan kar yağıyor (ELEK VE UN)

·         Kap arkasında tüllü gelin (SÜPÜRGE)

·         Çıt der çiçek açar (KİBRİT)

·         Tencere kaynar, kara kız oynar (KESTANE)

·         Ağzını açar alev saçar, üstünde yemek altında pasta pişer (FIRIN-OCAK)

·         Bir acayip nesne gördüm, göl içinde bir yılan, yılanın başına konmuş kuş, göl çekilir, yılan ölür, kuş uçar (GAZ LAMBASI)

·         Kırışık mırışık bu giysiyi giyemem, kim düzeltir bilirim adı ne söylemem (ÜTÜ)

·         Çatal, tabak, bardak, kaşık, evde ne varsa bulaşık, o geldi hepsini aldı, pırıl pırıl bulaşık yıkadı (BULAŞIK MAKİNASİ)

·         Dışı bahar içi kış, yememiş içmemiş, hepsini bize saklamış. (BUZDOLABI)

·         Renkli camdan yüzü var, acı tatlı sözü var, dünyayı gösterse de yine bizde gözü var. (TELEVİZYON)

·         Ayrı yerde olsak ta ayıklaştırır bizi, alo deyince ne güzel, duyarız sesimizi. (TELEFON)

·         Oh ne hayat, bu makine çok hamarat, evi siler süpürür, anneciğim eder rahat (ELEKTRİK SÜPÜRGESİ)

·         Çıt etti ateş yandı, sıcak su hazırlandı (ŞOFBEN)

·         Ben ısıttım o kuruttu, saçıma güneş tuttu (SAÇ KURUTMA MAKİNASI)

·         Soğan doğrar gözü yanmaz, düğmesi var yorulmaz (MUTFAK ROBOTU)

·         Bakınca görünürsün, kaçınca silinirsin (AYNA)

·         Aktır tarlası, karadır tohumu, elle ekilir, dille biçilir (KAĞIT)

·         İki camlı pencere, bakıp durur her yere (GÖZLÜK)

·         Aşağı iner tıkır tıkır, yukarı çıkar şıkır şıkır (KUYU KOVASI)

·         Küçücük küçücük dişleri var, nede büyük işleri var (TARAK)

·         Kara kediyi kuyruğundan asarlar (TAVA)

·         Dışı var içi yok, dayak yer suçu yok (TOP)

·         Kapıda kara uşak (KİLİT)

·         Elsiz ayaksız kuyu kazar (YAĞMUR)

·         Dağdan gelir taşlan gelir, bir yularsız aslan gelir (SEL)

·         Sarıdır sarkar düşeceğim diye korkar (AYVA)

·         Attım atmaz, yere batmaz, yeminlidir yaya gitmez (GÜNEŞ)

·         Şu derenin öte yüzü, beri yüzü, Gümbürcünün küçük kızı, Yayık çalkar harıl gürül.(GÖK GÜRLEMESİ)

·         Önce dalda oynar, sonra kazanda kaynar, her sabah masamızda, tatlı tatlı şarkı söyler.(REÇEL)

·         Ayvalar sarardımı, gökyüzü karardımı, okullar açılırken, leylek Nil'e vardımı? (SONBAHAR-GÜZ)

·         Kara yorgan örtündü, göz gözü görmez oldu.(GECE)

·         Finişli minişli, elimden uçtu, karşı dağdan su içti.(BULUT)

·         Biz bir idik biz idik, yüzbinlerce kız idik, gece oldu dizildik, gündüz olunca silindik (YILDIZLAR)

·         Nar tanesi, nur tanesi, dünyamızın bir tanesi.(AY)

·         Buradan attım kılıcı, Halep’ten çıktı bir ucu. (ŞİMŞEK)

·         Akşam baktım çok idi, sabah baktım yok idi (YILDIZ)

·         Kocaman maviş top, yıldızların oynadığı, üstünde bizim oynadığımız, kocaman maviş bir top (DÜNYA)

·         Avuç doldurmaz evlere sığmaz, sildim sildim çıkmaz (IŞIK)

·         Gökleri var kendi yok, denizi var suyu yok, ormanı var dalı yok, yolları var izi yok (HARİTA)

·         Ortaya gümüş top koydum, Ay geldi almadı, Güneş geldi aldı (BUZ)

·         Kat kattır katmer değil, kırmızıdır biber değil (GÜL)

·         Gökte gördüm bir köprü, Rengi var yedi türlü. (GÖKKUŞAĞI)

·         Karada bayılır, Suda ayılır (BALIK)

·         Eli sırtında, Ayağı karnında, İzi yıldız, Gözleri boynuz.(SALYANGOZ)

·         Uzun bıyıklı, kova kulaklı, kürk mantolu, tüylü yanaklı (KEDİ)

·         Suyu tuzlu içilmez, vapursuz hiç geçilmez, rüzgar çok eserse, dalgaları eksilmez(DENİZ)

·         Elden ele belden bele bunu bilmeyen kertenkele (PARA)

·         Kuş gibi hafif, taş gibi ağır, hem aşağı hem yukarı (UÇAK)

·         Dağdan gelir tıkır tıkır,ayakları gümüş bakır (AT ARABASI )

·         Ayakları su içer, üstünden gelen geçer. (Köprü)

·         Gökten iner çocuklar, başında kalpakçıklar (PARAŞÜTÇÜ)

·         Kara koyun meler gider, dağı taşı deler gider (TREN)

·         Mavi tarla üstünde, beyaz güvercin yürür (YELKENLİ KAYIK)

·         Bir teker, iki teker, üç teker, iki ayakla nasıl gider. (Bisiklet)

·         Bir evde üç pencere, biri yanar biri söner. (Trafik ışıkları)

·         Uzaktan baktım ak taş gibi, Yanına vardım sütlaç gibi (MANTAR)

·         Yarım kaşık, Duvara yapışık (kulak)

·         Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz. [ Akarsu ]

·         Yeraltında kırmızı pancar. [ Turp ]

·         Yerin altında kırmızı minare [ Havuç ]

·         Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli. [ Karpuz ]

·         Rengi yeşil çubukta yetişir hem tazeyken hem de kuruyken yenir (fasülye)

·         Az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti, altı ay bir güz gitti uyanınca hep bitti.(RÜYA)

·         Bir kovanda bin arı, bini çalışkan arı, balları baldan tatlı, canları candan tatlı.(OKUL VE ÖĞRENCİLER)

0 yorum :